BİZ BİR
TAXIMIZ
Bu
günler acayip, haller var bizde.
Akşama
küskündür, her sabaxımız.
Her
sözün ardında, Türkülerimizde.
Bir
yarıştır tutar, ahı vaxımız.
Hep birden bir yare, taxılıyoruz.
Yıllardır itilip,
kaxılıyoruz.
Bu da yetmez gibi, yaxılıyoruz.
Bilmiyorum neden, çıkmaz
gıxımız.
İki
Aşık gelir, kurulur masa.
İlk
Deyişte canlar, girerler yasa.
Muhabbet
ballanır, atılır tasa.
Eğer
varsa, bir kaç şişe Raxımız.
MEFTUNİ nefretin, kendi kendinden.
Arif ol uzak dur, külli cahilden.
Tezene, Saz,Perde, Tel ve bir de ben.
Hayat denen, şu kulüpte
taxımız.
2003, Den Haag
CAHİL
Her
olur olmazla, meclise girme.
Laf
diye her sözü, sarfeder cahil.
İlim
irfan deryasında, yer verme.
Tükürür
deryaya, mahveder cahil.
Bir Kamil ikrarda, kılırsa
karar.
İkrarı içinde, güzellik
arar.
Cahil
kırk cevizi, bir anda kırar.
Gösteriş sanıpta, oh eder
cahil.
Güzele
çirkin der, kör cahil ise.
Sevdayı
eritir, yar cahil ise.
İkrarından
döner, zır cahil ise.
Onursuzu
tutup, şah eder cahil.
MEFTUNİ cahille, muhabbet etme.
Lalü
gevherini, cahile satma.
Erenler yolunda, müsaip tutma.
Yüreğinden vurur, kahreder cahil.
1996 Belçika
CAYAN UTANSIN
Biz
bu yola böyle, girmedik dostlar.
İkrar
verip geri, cayan utansın.
Bir
zamanlar, Hak savunan deyyuslar.
Haksıza
Ağa’msın, diyen utansın.
Üç kuruşa, benliğini satanlar.
Mazlumların, alın terin yutanlar.
Dünkü suratsıza, çanak tutanlar.
O çanaktan lokma, yiyen utansın.
Haksız
lokma, gırtlağına tıkanır.
Adam
olan, kendisinden utanır.
Suratına
bakan, bir adam sanır.
Bunları
meclise, koyan utansın.
Sarılır MEFTUNİ sazına meler.
İflah olmaz, ikrarından dönenler.
Bunlar asalaklar, bunlar Keneler.
Namerdin sözüne, uyan utansın.
BABA MAHZUNİ
Berçenekten, yaya girip
bu yola.
Bahşetmiş serini,
Baba Mahzuni.
Mevlam güzelliğin,
vermez her kula.
Kim alır yerini,
Baba Mahzuni.
Yırtıp
perdesini, bu kehanetin.
İçti
şerbetini, çok ihanetin.
Boşboşuna,
harcamadı saatin.
Altmışta
birini, Baba Mahzuni.
Bazan gönüllere, bir kaşı
keman.
Bazan yüce dağa,
sevdalı duman.
Dalardı
ummana, yumduğu zaman.
Ela gözlerini, Baba Mahzuni.
Gayri
bundan sonra, adımız adın.
Yıllar
yılı, o Aşk ile sızladın.
Tez
ayrıldık, o kadarmı özledin.
Ol Ulu Pir’ini,
Baba Mahzuni.
Her Mayıs canlanan,
doğa hu çeker.
Bağlama biçare, üşür
türküler.
MEFTUNİ gönlünün, gülüne döker.
Su diye terini, Baba Mahzuni.
DERSİNİ
VERMELİ DERİM
Bu
bozukluk, neden oldu derseniz?
Dönüp
kendimize, sormalı derim.
Zübükleri
halen, tac ederseniz.
Orada
düşünüp, durmalı derim.
Herkes ela gözlü, selvi boyloldu.
Dünün sünepesi, şimdi soyloldu.
Zamanede, Alevilik böyloldu.
Hak yoluna doğru, girmeli derim.
Dede
olup yer yer, gezip döşüren.
Zakir
olup, lokmaları aşıran.
Başkan
olup, insanlığın şaşıran.
Meclislerden
dışa, sürmeli derim.
Kimsenin derdine, yoktur kederi.
Yediği lokmada, bulunmaz teri.
Yalan şemsiyesi, para da piri.
Artık gerçekleri, görmeli derim.
Yeterki
kulak ver, gerçek ozana.
Bak
ne güzel, anlatacak o sana.
Yaşamayıp,
Alevilik yazana.
Düşkün
damgasını, vurmalı derim.
Kiminin lokması, heybeden gelir.
Kiminin kazancı, haybeden gelir.
Kimi çöl dolanıp, Kabe’den gelir.
Gönül ile Hak’ka, ermeli derim.
Yakar
bu bendeyi, bu Aşk’ın harı.
Gönülle
bezedim, karı zararı.
Meftuni der, yaka paça bunları.
Tutupda
dersini, vermeli derim.
2004, Den Haag
DOSTUM
Yıllardır
yapılan, kanlı zulümler.
Sanma mücadele,
bize zor dostum.
Bizi yıldıramaz,
üç beş ölümler.
Parolamız
olsun, artık vur dostum.
Bilim
olsun, kurtuluşun rehberi.
Hep ilerle, daha da çok ileri.
Denizi, Sinanı, İbo, Mahiri.
Öldürenden artık, hesap sor dostum.
Hep beraber,
türkü edelim yası.
Yıkılmalı,
üstümüzden diktası.
Bu anarşi
değil, sınıf kavgası.
İşte
bu gerçeği, böyle gör dostum.
Ey
MEFTUNİ,
amacına bu yetmez.
Özgürlük
uğruna, kavgamız bitmez.
Böyle
gelmiş ama, bu böyle gitmez.
Kurtuluşa kadar savaş,
var dostum.
1982, Hollanda.
AH ZALIM ÖMRÜM
Yürü
bire yürü, ah zalım ömrüm.
Yarım
asır sanki, yıl gibi geçti.
En
sonunda bir taş, olacak kabrim.
İki
göz arası, yol gibi geçti.
Aklım
ermez oldu, senin işine.
Nice işler açtın, benim başıma.
Demek bunca, emeklerim boşuna.
Harmanlar savuran, yel gibi geçti.
Fani
dünya yalnız, bir bana dar mı?
Yüreğimi yakan, sevdamı kor mu?
Yeryüzünde senden, beteri var mı?
Sazımın
döşünde, tel gibi geçti.
Bazan
dalgın geçtin, bazan çileli.
Perişanım kendim, bildim bileli.
Dünyada MEFTUNİ, oldum olalı.
Açıldı
aramız, el gibi geçti.
2003
Hollanda
|