mahzuni.jpg

SIIRLERIM 1
OZAN MEFTUNI
Mahzuni Babanin Ebedi mekani
LINKLER
MAHZUNI SERIF
ZIYARETCI DEFTERI
RESIMLERIM
SIIRLERIM
SIIRLERIM 1
SIIRLERIM 2
SIIRLERIM 3

BİZ BİR TAXIMIZ

                        

Bu günler acayip, haller var bizde.

Akşama küskündür, her sabaxımız.

Her sözün ardında, Türkülerimizde.

Bir yarıştır tutar, ahı vaxımız.

 

           Hep birden bir yare, taxılıyoruz.

           Yıllardır itilip, kaxılıyoruz.

           Bu da yetmez gibi, yaxılıyoruz.

           Bilmiyorum neden, çıkmaz gıxımız.

 

İki Aşık gelir, kurulur masa.

İlk Deyişte canlar, girerler yasa.

Muhabbet ballanır, atılır tasa.

Eğer varsa, bir kaç şişe Raxımız.

 

           MEFTUNİ nefretin, kendi kendinden.

           Arif ol uzak dur, külli cahilden.

           Tezene, Saz,Perde, Tel ve bir de ben.

           Hayat denen, şu kulüpte taxımız.

                                        

                                      

                                                     2003, Den Haag

 

 CAHİL

 

Her olur olmazla, meclise girme.

Laf diye her sözü, sarfeder cahil.

İlim irfan deryasında, yer verme.

Tükürür deryaya, mahveder cahil.

 

          Bir Kamil ikrarda, kılırsa karar.

          İkrarı içinde, güzellik arar.

          Cahil kırk cevizi, bir anda kırar.

          Gösteriş sanıpta, oh eder cahil.

 

Güzele çirkin der, kör cahil ise.

Sevdayı eritir, yar cahil ise.

İkrarından döner, zır cahil ise.

Onursuzu tutup, şah eder cahil.

 

          MEFTUNİ cahille, muhabbet etme.

          Lalü gevherini, cahile satma.

          Erenler yolunda, müsaip tutma.

          Yüreğinden vurur, kahreder cahil.

 

                               1996 Belçika

CAYAN UTANSIN

 

Biz bu yola böyle, girmedik dostlar.

İkrar verip geri, cayan utansın.

Bir zamanlar, Hak savunan deyyuslar.

Haksıza Ağa’msın, diyen utansın.

 

Üç kuruşa, benliğini satanlar.

Mazlumların, alın terin yutanlar.

Dünkü suratsıza, çanak tutanlar.

O çanaktan lokma, yiyen utansın.

 

Haksız lokma, gırtlağına tıkanır.

Adam olan, kendisinden utanır.

Suratına bakan, bir adam sanır.

Bunları meclise, koyan utansın.

 

Sarılır MEFTUNİ sazına meler.

İflah olmaz, ikrarından dönenler.

Bunlar asalaklar, bunlar Keneler.

Namerdin sözüne, uyan utansın.

BABA MAHZUNİ      

 

 

 

            Berçenekten, yaya girip bu yola.

            Bahşetmiş serini, Baba Mahzuni.

            Mevlam güzelliğin, vermez her kula.

            Kim alır yerini, Baba Mahzuni.

 

                      Yırtıp perdesini, bu kehanetin.

                      İçti şerbetini, çok ihanetin.

                      Boşboşuna, harcamadı saatin.

                      Altmışta birini, Baba Mahzuni.

 

            Bazan gönüllere, bir kaşı keman.

            Bazan yüce dağa, sevdalı duman.

            Dalardı ummana, yumduğu zaman.

            Ela gözlerini, Baba Mahzuni.

 

                      Gayri bundan sonra, adımız adın.

                      Yıllar yılı, o Aşk ile sızladın.

                      Tez ayrıldık, o kadarmı özledin.

                      Ol Ulu Pir’ini, Baba Mahzuni.

 

            Her Mayıs canlanan, doğa hu çeker.

            Bağlama biçare, üşür türküler.

            MEFTUNİ gönlünün, gülüne döker.

            Su diye terini, Baba Mahzuni.

                                          

DERSİNİ VERMELİ DERİM

 

 

Bu bozukluk, neden oldu derseniz?

Dönüp kendimize, sormalı derim.

Zübükleri halen, tac ederseniz.

Orada düşünüp, durmalı derim.

 

Herkes ela gözlü, selvi boyloldu.

Dünün sünepesi, şimdi soyloldu.

Zamanede, Alevilik böyloldu.

Hak yoluna doğru, girmeli derim.

 

Dede olup yer yer, gezip döşüren.

Zakir olup, lokmaları aşıran.

Başkan olup, insanlığın şaşıran.

Meclislerden dışa, sürmeli derim.

 

Kimsenin derdine, yoktur kederi.

Yediği lokmada, bulunmaz teri.

Yalan şemsiyesi, para da piri.

Artık gerçekleri, görmeli derim.

 

Yeterki kulak ver, gerçek ozana.

Bak ne güzel, anlatacak o sana.

Yaşamayıp, Alevilik yazana.

Düşkün damgasını, vurmalı derim.

 

Kiminin lokması, heybeden gelir.

Kiminin kazancı, haybeden gelir.

Kimi çöl dolanıp, Kabe’den gelir.

Gönül ile Hak’ka, ermeli derim.

 

Yakar bu bendeyi, bu Aşk’ın harı.

Gönülle bezedim, karı zararı.

Meftuni der, yaka paça bunları.

Tutupda dersini, vermeli derim.

 

                                      2004, Den Haag

 DOSTUM

 

 

 

 

              Yıllardır yapılan, kanlı zulümler.

              Sanma mücadele, bize zor dostum.

              Bizi yıldıramaz, üç beş ölümler.

              Parolamız olsun, artık vur dostum.

   

                          Bilim olsun, kurtuluşun rehberi.

                          Hep ilerle, daha da çok ileri.

                          Denizi, Sinanı, İbo, Mahiri.

                          Öldürenden artık, hesap sor dostum.

 

              Hep beraber, türkü edelim yası.

              Yıkılmalı, üstümüzden diktası.

              Bu anarşi değil, sınıf kavgası.

              İşte bu gerçeği, böyle gör dostum.

 

                           Ey MEFTUNİ, amacına bu yetmez.

                           Özgürlük uğruna, kavgamız bitmez.

                           Böyle gelmiş ama, bu böyle gitmez.

                           Kurtuluşa kadar savaş, var dostum.

 

                                                               1982, Hollanda.

AH ZALIM ÖMRÜM

 

 

 

            Yürü bire yürü, ah zalım ömrüm.

            Yarım asır sanki, yıl gibi geçti.

            En sonunda bir taş, olacak kabrim.

            İki göz arası, yol gibi geçti.

 

                      Aklım ermez oldu, senin işine.

                      Nice işler açtın, benim başıma.

                      Demek bunca, emeklerim boşuna.

                      Harmanlar savuran, yel gibi geçti.

 

            Fani dünya yalnız, bir bana dar mı?

            Yüreğimi yakan, sevdamı kor mu?

            Yeryüzünde senden, beteri var mı?

            Sazımın döşünde, tel gibi geçti.

 

                      Bazan dalgın geçtin, bazan çileli.

                      Perişanım kendim, bildim bileli.

                      Dünyada MEFTUNİ, oldum olalı.

                      Açıldı aramız, el gibi geçti.

 

                                                      2003  Hollanda